Lufthansa havayolundan savunma sanayii kararı
Alman havayolu şirketi Lufthansa, Avrupa’da savunma sanayiine yönelik harcamaların artması üzerine bu alana giriş yapmayı planladığını açıkladı.
Lufthansa’nın iştiraki Lufthansa Technik (LHT) Üst Yöneticisi (CEO) Sören Stark, Alman iktisat gazetesi Handelsblatt’ta yer alan röportajında, şimdiye kadar Alman Hava Kuvvetleri’ninkiler de dahil olmak üzere yalnızca sivil uçakların bakımını yapan Hamburg merkezli şirketin artık askeri teçhizatı hedeflediğini belirtti.
“Askeri silah taşıyan sistemler üzerinde çalışmak istediklerini” söz eden Stark, bunun Alman şirket için yeni bir durum olduğunu lakin yeni uçakları ve teknolojilerini mümkün olan en kısa müddette anlamak ve desteklemenin onlarca yıldır Lufthansa Technik DNA’sının bir modülü olduğunu kaydetti.
Stark, şirketin bakım ve tamiratın ötesindeki işlerde yapabileceğine işaret ederek, “Boeing 737’lerin NATO’nun E-7 uçaklarına modifikasyonunu da Hamburg’da yakın uyum içinde gerçekleştirebiliriz.” dedi.
Lufthansa Technik’in yeni strateji önceliğinin jeopolitik krizlerden yarar sağlamaya yönelik olduğu izlenimine karşı kendini savunan Stark, Ukrayna’daki savaş başlamadan evvel savunma işine daha fazla dahil olmak için stratejik bir karar aldıklarını söz etti.
Stark, “Hava Kuvvetleri ve ortaklarına daha fazla takviye sağlayabileceğimizden elbette eminiz. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı taarruz savaşı, aksiyona hazır bir Bundeswehr’e (Alman Ordusu) gereksinimimiz olduğunu gösteriyor ve ben bu bahiste katkıda bulunabileceğimize inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Bu ortada, Lufthansa Technik, Rusya-Ukrayna savaşının akabinde Berlin’in 100 milyar avroluk orduyu güçlendirme planına güvenirken, Almanya’nın ABD’den sipariş ettiği 30 adet F-35 savaş uçağı ve 60 adet Boeing nakliye helikopterinin bakım ve tamiri için müracaatta bulundu.
“Avrupa savunma üretimine daha fazla yatırım yapmalı”
Öte yandan, Avrupalı uçak üreticisi Airbus’ın Üst Yöneticisi (CEO) Guillaume Faury, Avrupa’nın savunma üretimine daha fazla yatırım yapması gerektiğini söyledi.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine röportaj veren Faury, Avrupa ülkelerinin savunma projeleri üzerinde daha yakın çalışması ve kıtada üretim kapasitesine yatırımı artırması gerektiğini açıkladı.
Avrupa Birliği’nin ABD’den 5 kat daha az silah satın aldığını ve bunların 4’te 3’ünün Avrupa’da değil çoğunlukla Amerika’da üretildiğini belirten Faury, “Burada üretim kapasitelerine çok az yatırım yapılıyor ve sonuçta süratli bir biçimde mevcut silahlar ABD’den tedarik ediliyor. Siyasetçiler yalnızca kısa vadede gereksinimlerini nasıl karşılayabileceklerine bakmamalı.” sözlerini kullandı.
Rusya-Ukrayna savaşının silahlanmaya etkisi
Bu ortada, Rusya-Ukrayna Savaşı, Almanya’yı, askeri yaklaşımında tarihi bir dönüşüme iterken Almanya Başbakanı Olaf Scholz, savaşın başlamasından sonra ülkesinin NATO’nun “GSYH’nin yüzde 2’sinin savunma sarfiyatlarına harcanması” maksadına uyacaklarını bildirmişti.
Rusya-Ukrayna savaşını “dönüm noktası” olarak nitelendiren Scholz, Bundeswehr’in çağdaş silahlarla gereğince donatılması için 100 milyar avroluk ek fon açıklamıştı.
Rusya-Ukrayna Savaşı ile kendi kıtalarında tehdidi yine gören Avrupa devletleri, savunma için yeni yaklaşımları tartışmaya başlarken, NATO’ya artık güvenmeyen Fransa üzere devletlerin yanında, Almanya üzere savunma yapısı gereği İttifak’a sağlam halde bağlı olanlar dahi Avrupa merkezli savunma mimarisini gündeme getiriyor.
Avrupalı hükümetlerin askeri harcamalarındaki artış kararı, tedarik ve hareket kabiliyetini artırmayı da amaçlıyor. Devletlerin müstakil yaklaşımları yanında, kuruluş emeli ve kurumsal yapısında savunma yaklaşımı bulunmayan Avrupa Birliği’nin (AB) güvenlik kanadının da güçlenmesi dikkati çekiyor.
AB yeni tertipler, kararlar ve fonlarla hem kurumsal olarak Birliğin hem de devletlerin savunma kapasitesini artırmayı amaçlarken, tüm bu harcamaların savunma sistemini güçlendirebilmesi için muhtaçlık duyulan vakit ve azim konusunda siyaset yapıcıların elinin çok da güçlü olmadığı söz ediliyor.
Kaynak: AA,